Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

onunla birlikte

См. также в других словарях:

  • Restrictiveness — Restrictive clause redirects here. For the legal concept, see restrictive covenant. In semantics, a modifier is said to be restrictive (or defining) if it restricts the reference of its head. For example, in the red car is fancier than the blue… …   Wikipedia

  • basamak basamak — zf. 1) Yavaş yavaş Ağzında taşıdığı bıçakla hevenkleri keser ve öylece basamak basamak aşağıya iner. R. H. Karay 2) Derece derece Çocuğun bitmeyen dertleriyle haşır neşir, adım adım, basamak basamak onunla birlikte bir yaşam savaşı verir. H.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikey — sf., mat. 1) Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur. 2) zf. Dik olarak Birleşik Sözler dikey geçiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şeytan örümceği — is., hay. b. 1) Ördüğü ağı rüzgâra salarak onunla birlikte uzaklara giden bir cins örümcek 2) hlk. Öğle sıcağında havada örümcek ağı gibi tel tel görünen güneş ışığı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birliktelik — is., ği Birlikte olma durumu Kim bilir belki onunla, kuşkularımızı ve aptallıklarımızı yenecek bir birlikteliği yeniden kurabiliriz. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşrikimesai — is., esk., Ar. teşrīk + mesāˁī Bir gaye uğruna kurulan çalışma ortaklığı, birlikte çalışma, iş birliği Onunla yıllardır teşrikimesaimiz var …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BOYKOT — (Boykotaj) Fr. Bir şahıs veya devlete karşı alış verişi, münasebetleri kesmek. Bir ülkeyi, bir topluluğu veya bir şahsı zarara sokmak maksadıyla onunla her türlü ilgiyi kesme. * Bir işten geçici olarak çekilme; işe, çalışmaya hep birlikte… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»